Çok sevdiğim bir laf var: “Osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur.” Harbiden yav niye güleriz ki osuruğa. Osurmak kadar rahatlatan başka birşey var mıdır? Var diyen beri gelsin.
Bakın Viki Dayımız ne demiş: “Yellenme, tıp dilinde flatulans (Latince: flatus), Argoda osuruk, vücuttaki toksinleri atmanın bir yoludur. Türkçede gaz çıkarmak olarak da adlandırıldığı olur. Mide ve bağırsaklarda biriken aşırı miktardaki gazın baskı yapması sonucunda oluşur. İnsanlar ortalama günde istem dışı 16 kez yellenir[kaynak belirtilmeli]. Karındaki bu basıncın yellenme ile bertaraf edilmesi kişinin basınçtan duyduğu rahatsızlığı ortadan kaldırır.” (Kaynak belirtilmeli tabi günde 16 kere nerden osuruyoruz )
Bana inanmıyosanız bilim dünyasına inanınız efenim. Sağlam kaynakçayla geldim buraya. Aa lütfen ama!! Günde kaç defa yemek yeriz? Ortalama 3 defa. Kaç defa su içeriz? O da olsun ortalama 7-8. Ama kaç kere osururuz? Ortalama 16 (yazıyla: yalnız #onaltı#). Demek ki osurmak yemek yemek ve su içmekten daha olağan bir durummuş. Niye gülüyoruz efenim osuruğa?
Çıkan ses deseniz bu kadar haz veren başka bir ses yok. 7 alemin en can alıcı müziğidir bu. Bıraktığı etki deseniz kaslar gevşiyo, şişme ortadan kalkıyo. Kokusu deseniz, neyse kokusunu geçelim efem (ama kimse inkar etmesin herkes kendi osuruğunun kokusunu sever)(yani en azından ben seviyorum). Sen nasıl bir olgusun bre osuruk!!
Hani olur ya böyle uykuya dalmadan önce karnın sıkışır. Ayaklar almıştır yatağın soğuğunu, hele bi de süt içtiysen yatmadan önce, akşam yemeğinde kurufasulye-pilav-ayran üçlemesi, böyle bir baskı bir daralma. Anam ıımmhhh diye kıvarnırsın da kıvranırsın. Uykun gelmez söversin. Sonra… Sonra gök kubbe çatırdar, afet’ül zelzele-i cihan vukuu bulur, yataklar sarsılır, yorganlar uçar arş-ı alaya yükselir, aman yarabbi kıyamet kopar surlar üflenir. Veee tralallaaaa….!!! Ne basınç ne daralma. Yemişim ulan derdini tasasını. Banane kim napıyosa yapsın. Sonra ufak ufak artçı depremler ve sonra mışıııl mışıl bi uyku. Sorarım efenim size hangimizin başına gelmedi bu. Hangimiz bu rahatlamayı, bu gevşemeyi, bu rahmet’ül alayı inkar edebiliriz.
Kafanda kelebekler uçuşur falan. Kelebek demişken İsviçreli bilim adamları araştırma yapmışlar kelebeklerin kanadındaki o pudramsı şey osuruk tozuymuş efem. Yaa yaa.. Ne ilginç dimi? Osuruk molekülleri (molechulaus flatus) bir araya toplanmış, toprak olup gideceğimize bu ipneyi uçuralım demiş. Evet hı hı..
Osuruk üzerine çok laflar edildi. Çok destanlar yazıldı, çok canlara kıyıldı. Nice yiğitler göt çatırdamasına kurban gitti. Nice gün görmemiş sabi sübyan yetim kaldı. Ama niceleri de fenafillaha erdi. “Olmaya devlet cihanda bir nefes yel gibi. İmam osurursa cemaat sıçar. Osuruktan teyyare selam söyle o yare. Tıs osuruk pis osuruk. Osuruğu tutma balgamı yutma. O allahın yelidir, onu tutan delidir. Rampada geçme beni osuruğa boğarım seni. İstedim vermediler, e bi de sıçaydın dediler.” gibi çeşitleyebileceğimiz bir sürü söze de ilham kaynağıdır efenim osuruk.
İzlemeyen bi daha osuramasın işşşaaaalllaaaaaa:
Efenim ben şimdi izninizle osuruyorum. Hatta 3 deyince hep beraber: 1… 2… 3… oooohh beaaaa.. Ha bi de asla unutmayın ki: “Çaput yanar bez kokar, osurana tez kokar.” Sağlıklı osurmalar diliyorum efenim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder